Sayfalar

Aralık 30, 2013

SON KADEH

Yıldızları görmek istiyorum.
Onlara dokunmak 
ve muazzam düzeni seyretmek.
Elimde bir avuç toprak, 
bedenim ve kızıl su.

İçmek istiyorum ruhumdan bir kadeh.
Şimdide olup zamana hüküm sürmek.
Kendi zamanına, 
kendi sınırlarına bu ruhun.

Bir damla kızıl suyun
yere akışını seyretmek.
Boşlukta, akışkan ve ağır 
ilerleyişi seyretmek.
Görmek düştüğü yeri 
ve duymak sesini
bunca uzaklıktan.

Bırakmak kendimi o boşluğa,
akışına bırakmak.
Bulutlar dikmek düştüğüm yere,
kökleri sağlam, 
çınar misali.

Bu dünyadan tüm varlığa, varsa...
Ve ulaşmak yokluğa.
Bütünlüğünden içmek her zerrenin.
Ve kaldırıyorum kadehimi dünyadan, 
varlığa da yokluğa da.


                                                       - Sonluk: Ay dünyaya en yakın bu gece.

Aralık 29, 2013

MAĞARADAKİ YANKI

Kadın, yara bandı olur
kiminin delik deşik geçmişine.
Kapatır sarkan derisinden düşen
o eksik parçaların hissiz boşluğunu.
Kimliğindeki perdedir erkeğin
kadına bakıp görmediği.
Kadın var ki perde ardı gözyaşı.

Çiftine engebe dünyada 
tekliğe de yok misal.
Kadın var ki 
çifte olur emsal.
Erkek var ki 
öğrenir kadınla birliği.
Kadın var ki 
seslenir ruha ermeyi.
Kadın var 
indirir ruha perdeyi.
İnsan işte kadını, erkeği.

Kadın bilmez bir velet
nerden bilsin tokluğu.
Kadın bilmez bu velet
nerden bilgin açlığa.
Kadın var ki yolunda, 
geldik dünya yoluna.

Başı sonu eksik, insan ruhu.
Ey be kör gözlüm 
girdik mağara yoluna.
Gözlerin de kör ama 
mağarada çıkış yolu.
Bir de açsan dengeye, 
gör ki sen de tokluğu.

Girdik mağaraya korunduk, 
çıplaklığa giyindik,
çıktık açlığa büründük.
Bir de açsan dengeye, 
gör ki sende tokluğu.

Aralık 26, 2013

DİKENSİZ ÇİÇEK

Sana benden hediye olsun bu dikensiz çiçek.
Arka bahçemdeki salıncağı
seninle paylaşmak istedim bir an.

Mesela uğrasan böyle arada,
bahçede koşuştursak seninle,
gizlesek çocukça olan
fütursuz yürüyüşlerimizi herkesten.
Sadece arka bahçem, salıncağım ve sen...

Belki birkaç fısıltı daha karışır kulağımıza.
Kelebeğin kanat çırpışları,
birkaç kuş cıvıltısı,
biraz hayal mırıltısı,
biraz da mutluluktan yapılma huzur şarabı.
Senkronize bir bütünleşme anı.

Mesela bağımlı olsam sana içten içe.
Her sezdiğimde seni
bir şiir daha belirse bahçemde.
Ve her birini armağan etsem sana.

Adını, rengini sen versen bu çiçeğin.
Kokusuz bir çiçek olsan mesela
bağımlısı olduğum,
kokusunu bir tek benim aldığım.
Benden sana armağan olsun dikensiz çiçeğim.
Salıncağımda yer açtım sana bu gece
uykuya uyanır mısın benimle?

                                                                 - Bu kez de ilham perisinin kendisine çizilsin tablo.
                                                                   İlham perime armağanım olsun.

Aralık 25, 2013

BEDELLİ GELECEK

Her yere yapalım plaza milaza
da bir avuç fidan, çimen
en pahalı olsun diye mi?
Hazır sözü geçmişken
bana da bir milaza Hakim Bey!

Bir avuç toprak bana,
hem de en vergilisinden.
Bir torba da çimen olsun boyasızından,
yanında bir buket plaza.

Gelecek ipotek altında
mirasçı dedelerin
kırışık akıllarından mütevellit.
Buruşuk betonlardan jilet gibi yüzler
on iki taksitle peşin fiyatına.
HayatBank gururla sunar!

Dünler firarda,
yarınlar mağaza vitrinlerinde
gri ceketli satıcılarla tanıtımda.
Yüzünü bu yöne çevir,
bu gördüğün beden vergisi.
Sivriltip kalemleri şimdiyi yazıyoruz.

Ödet hesabı, haksızlık da ettim belki
ama gülmeme karışma ne olur.
Hem nasıl gülmem Hakim Bey,
bedava bedene ücret
ateş pahası.